8 Temmuz 2008 Salı

Cam Fanustaki Kimya bölüm 2

TATLI SU SERTLİĞİ

Su sertliği akuaristleri iki açıdan ilgilendirir:
1) Balıklar için uygun ortamı sağlamak
2) Akvaryum pH değerini stabil hale getirmek.

İki çeşit su sertliği vardır:

I) Genel sertlik (GH)
II) Karbonat sertliği (KH)

Sık kullanılan üçüncü bir terim ise GH ve KH değerlerinin kombinasyonundan oluşan toplam sertliktir. GH ve KH değerlerini ayrı ayrı bilmek önemli olduğundan toplam sertlik değerini kullanmak yanlış yönlendirici olabilir ve kaçınılmalıdır. Suyun-sertliği, yumuşaklığı aslında tatlı su için geçerlidir, deniz suyu mineral içeriğiyle sertlik dışında kalır. Suyun kaynağına yakın yerden alınması safiyetini hazırlar, kaynağındaki su en saftır. Su denize doğru aktıkça, çözülen maddelerin karışmasıyla sertleşir.

GENEL SERTLİK

Genel sertlik sudaki kalsiyum (Ca++) ve magnezyum (Mg++) iyonlarının ölçümünden oluşur. Başka iyonlar da GH değerine katkıda bulunabilir ancak etkileri genellikle önemsizdir ve ölçümleri zordur. GH pH değerini doğrudan etkilemez ancak sert su GH ve KH arasındaki bazı etkileşimlere bağlı olarak genellikle alkalidir.

GH genellikle kalsiyum karbonatın (CaCO3) ppm, sertlik derecesi (dH) veya daha doğru bir şekilde CaCO3'ün molar konsantrasyonu cinsinden belirtilir.

1.) Alman sertlik derecesi (dH) L de 10 mg CaO dur.
ABD'de sertlik CaCO3'ün ppm derişimi olarak verilir.
0 - 4 dH, 0 - 70 ppm : çok yumuşak
4 - 8 dH, 70 - 140 ppm : yumuşak
8 - 12 dH, 140 - 210 ppm : orta sert
12 - 18 dH, 210 - 320 ppm : oldukça sert
18 - 30 dH, 320 - 530 ppm : sert

Genel sertlik biyolojik işlemler açısından oldukça önemlidir. Bir balık yada bitkinin ; "sert" yada "yumuşak" suyu tercih ettiği söylendiğinde GH'den bahsediliyordur.

Yanlış GH besinler ve artık ürünlerin hücre membranlarından geçişini etkileyecek ve yumurta fertilitesi, böbrek gibi iç organların çalışması ve büyümeyi etkileyebilecektir. Belli ölçüler içinde çoğu balık ve bitki yerel GH değerlerine adapte olabilir ancak üreme bozulabilir.

KARBONAT SERTLİĞİ

Karbonat sertliği (KH) ,sudaki bikarbonat ve karbonat iyonlarının ölçüsüdür. Nötr pH değerine sahip tatlı su akvaryumlarında bikarbonat iyonları çoğunluktadır, deniz akvaryumlarında ise karbonat önemli rol oynar.

TATLISU SERTLİĞİNİ AYARLAMAK:

Yerel suyunuz istediğiniz balık ve bitkiler için fazla sertse yumuşatılabilir. Bunu yapmanın pek çok yolu vardır , fakat bunlardan bazıları akvaryum kullanımı için daha uygundur.

En iyisi (ve tabiiki en pahalısı) ters ozmoz (RO) deiyonizer kullanmak ve elde edilen suyu (GH=0) musluk suyuyla karıştırıp arzu edilen GH'ye ulaşmaktır.

Ticari su yumuşatıcı reçine "yastıkları" küçük hacimli işler için kullanılabilir fakat büyük miktardaki sular için etkin değildir. Sistem iyon değişim prensibini kullanır. Buna göre, kalsiyum ve magnezyum iyonları sodyum iyonlarıyla yer değiştirir ve akvaryumda fazla sodyum istenilen bir şey değildir.

Yerel GH değeri çok düşükse, kalsiyum sülfat ve veya magnezyum sülfat kullanarak yükseltilebilir. Bunun dezavantajı, suya sülfatları eklemektir, dolayısıyla dikkatli olunmalıdır. Kalsiyum karbonat kullanılabilir ancak bu da KH değerini de yükseltecektir. İstenen sonucu elde etmek için çeşitli kombinasyonlar kullanılabilir. Karbonat sertliği suyu kaynatarak ( en küçük akvaryumlar dışında pratik olmayan bir çözüm - akvaryuma dökmeden soğumasını bekleyin-) azaltılabilir.

Karbonat sertliği sodyum bikarbonat katarak kolayca yükseltilebilir. Kalsiyum karbonat KH ve GH'yi eşit olarak artıracaktır.

Her 50 litre su için bir çay kaşığı (yaklaşık 6 gram) sodyum bikarbonat (NaHCO3) KH değerini 4 derece artıracak ve genel sertliği artırmayacaktır.

Aynı miktar suya 2 çay kaşığı kalsiyum karbonat eklenmesi KH ve GH değerini 4 derece artıracaktır. Bunların farklı oranlarını kullanarak balık ve bitki için doğru KH/GH dengesi elde edilebilir.

Suyun sertliği, ozmotik basınçla doğrudan ilişkilidir; dolayısıyla suda yaşayan her türlü canlının hücresel faaliyetini de doğrudan etkiler. Genel olarak akvaryum balıkları için uygun sertlik derecesi 5° -15° GH arası değerlerdir.

Akvaryum Ekosistemi ve Nitrojen Döngüsü

Akvaryum kirliliğinin en önemli etkeni olarak, proteinlerin ve yeme eklenmiş serbest amino asitlerin yıkımından çıkan nitrojen bileşikleridir. Besinler balığın sindirim sistemine girer, tam sindirilmeyen büyük kısmı dışkı olarak dışarı çıkar. Bu kısım, yenmeyen yemler ile beraber çürütücü bakteriler tarafından havasız ortamda(havaya gerek kalmadan-Anaerobik) ayrıştırılır ve çeşitli işlemler sonucu Amonyağa dönüştürülür. Buraya kadar olan işlemin benzeri balığın vücudunda gerçekleşir. Proteinlerin sindiriminden ve metabolizmasından çıkan Amonyak, balığın solungaçlarından suya bırakılır.

Balıklar ve aşağı sınıf canlılarda atık amonyak şeklinde, sürüngenler ve kuşlarda ürik asite dönüştürüldükten sonra, memelilerde ise ek bir işlem ile üre’ye dönüştürülerek atılır.

Amonyak çok zehirli bir maddedir. Yeterli oksijenli ortamda gelişebilen bir kısım bakteriler tarafından okside edilerek, Nitrit’e dönüştürülür. Amonyak kadar olmasa da, nitrit de zehirlidir. Bol oksijenli ortamda bazı bakteriler bu nitriti, Nitrata okside edebilir. Nitrat çok daha az zararlı olup, ancak ortamda fazla birikmesi zehirlenmeye yol açar.

Yosunlar da bitki olduklarından, nitrat artışı ile yosunlanmada da artış görülecektir. Yosunlanmadaki diğer önemli madde Fosfat’tır. Bitkiler de fosfat tüketir ama bu konuda yosunlarla yarışamaz. Yosunların gelişimi ise fosfatın verilmesi ile kat kat artar. Bu yüzdendir ki kullandığınız yemler ve gübreler fosfattan arınmış olmalı. Yoksa kısa sürede akvaryumun suyu yemyeşil ve mat olacaktır.

Yeni bir akvaryumun ilk bir kaç haftası biyolojik dengenin sağlanması açısından çok önemlidir. Balık alıp akvaryumumuza koymayı düşünmeden önce, onlar için uygun bir ev hazırlamalıyız. Bir akvaryum yaşayan minyatür bir dünyadır, ve bunun için bu kapalı küçük dünyanın ev sahipliği yaptığı tüm canlıların sağlıklı yaşayabilmesi için gerekli tüm biyolojik dengeleri içermesi gerekir.



Devam edecek